30 Ağustos 2013 Cuma

TATİL GİBİSİ YOK!

tatil gibisi var mı?
Bir çoğumuz için bu sorunun cevabı ''YOK'' :))
bu benim içinde böyle.
koca bir yılın yorgunluğu anca güzel bir tatille çıkıyor.
durum  böyle olunca bana da valiz hazırlayıp yer beğenmek kalıyor :)
Alışveriş yapıldı, valizler hazırlandı ve yola çıkıldı.
yenilenip stres atma, bol bol yüzme zamanı geldi.

 ben tam bir yaz aşığıyım.
deniz kum güneş üçlüsü beni kendime getiriyor.

 yüzmek...
yüzerken sanki aklımdaki her şey uçup gidiyor.
her kulacımda daha güçleniyorum, hafifliyorum
 dertler tasalar uçup gidiyor...
hafifliyorum
yüzmüyorum da uçuyorum sanki 
 görünmez kanatlar eşliğinde denizin üstünde
:))
güneş pırıl pırıl gülümsüyor,
akşam üstü çıkan dalgalar şarkı söylüyor,
hafif esen rüzgar yüzümü gıdıklıyor, saçlarımdan akıp gidiyor :)
kulağımda mp3'üm
müzik eşliğinde gökyüzünün, güneşin tadını çıkarıyorum.
şarkıda da dediği gibi 
''uzanmışım kumsala güneş damlar içime 
kurumuş dudaklarımda unutulmuş bir beste
yaşıyorum aheste''

bende öyle yaptım.
tatil boyunca aheste aheste yaşadım.
bol bol uyudum, yüzdüm, gezdim, güldüm.
gezmekte en az yüzmek kadar güzeldi.
gördüğüm güzellikleri, güzel anları ölümsüzleştirdim.



 her şey o kadar güzel ki 
mutluluk, neşe...
etrafımda kelebekler uçuyor,çok mutluyum.
şarkının devamındaki gibi
''umudum yarınlarda; TATİLDEYİM''
:)
 içimdeki çocuk harekete geçti,
eğlenirken, gezerken...
içim içime sığmıyor
 kıpır kıpırım.
yüzümde eksilmeyen bir tebessüm.
bu kadar enerjiyi de bir yerlerde kullanmam lazımdı.
hadi o zaman Medusa'ya dedik
pistte dans etme zamanı..

yerli, yabancı müziklere bıraktım kendimi
kopup gittim dans ederken.
geceler ayrı güzel, gündüzler ayrı...
maalesef her güzel şeyinde bir sonu var.


 tatilinde sonu geldi...
gitmeden de apollon tapınağını görelim dedik.


 tapınağın inşası yüzyıl sürmesine rağmen bitirilememiş.
görülmesi gereken yerlerden birisi burası.

 kocaman merdiven basamakları yanında kendimi karınca gibi hissettim.
devasal büyüklükteki sütunlar, dokular, süslemeler çok güzeldi.

parmaklarımı yüzyılla dayanan bu eserde gezdirmek çok farklı bir his.
sanki o döneme gittim. 
 bir an o dönemin kıyafetlerini taşıyormuşum,
etrafımda yanan meşaleler varmış gibi hissettim.
hayallerden sıyrılıp geri dönme vakti geldi.
derin bir nefes alıp koltuğuma yaslandığımda
bu tatil bana çok şey katmış diyorum
ohhh be tatil ne güzel şeymiş!
:))

15 Ağustos 2013 Perşembe

Yenilenmek ve harekete geçmek...

ARTIK HAREKETE GEÇME VAKTİ
bazen yeni başlangıçlara ihtiyaç duyarız.
                                                         yeni bir sayfaya...yenilenmeye...
 ama çoğu zaman nerden ve nasıl başlıcağımızı bilemeyiz.


bir yere tutunup adım atmak gerekir. bir yerden artık başlamalıyım denir.
ama harekete geçmek sandığımızdan zor olabilir.
belki motivasyonsuzluk dan, belki belirsizlikten yada başlangıç noktasını bilemediğimizden starta basamayız.
sonra hiç beklemediğimiz bir anda, bir şarkıda, kitapta yada başlıkta amacımızı hatırlar ve kendimizi başlangıçta buluruz.

büyük bir umutla ve tatlı hırsla yola çıkarız.
amaçlar, hedefler, hayaller...
veee artık starta basabiliriz. amacımız bellidir.


kotonun başarı öyküsü ve kuruluşuyla ilgili bir yazı okudum.
orada Yılmaz beyin bir cümlesi çok etkiledi beni. Şöyle diyordu: 
''inandığınız zaman, şartları bir şekilde bir araya getiriyorsunuz, ona göre çalışıyorsunuz ve başarıyorsunuz.''
 inanmak hedefe kilitlenmek ve bir yerden başlamak...
formül basit uygulamada zorluk çeksek de inancımız bize yardım edecektir.


bende bu tarz sözler ve çalışmalarla gaza geldim :))
uzun zamandır projelerim için araştırmalar yapıyorum.
yol gösterecek, motive edecek hikayeler, başarı yazılar...
ve başlangıcımı belirlemek çok güzel :)
 iyi şeyler bekletilmez, ertelememek lazım hayatı.
unutmayın siz başlamak için adım attığınızda gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.
Yılmaz beyinde dediği gibi ''Şartları oluşturun, hedeften kopmayın!''
herkesin güzel başlangıçlarına ve hedeflerimize...
sevgilerimle...
:)